• Prof. Dr. Bora Gürer - Beyin ve Sinir Cerrahı

Bel Fıtığı ve Tedavi Yöntemleri: Bilmeniz Gerekenler

Bel fıtığı, belimizin yapı taşları olan omurlar arasındaki disklerin, sinir köklerine baskı yapacak şekilde yer değiştirmesiyle meydana gelir. 

Bu rahatsızlık genellikle bel bölgesinde başlayan ve bacağa doğru ilerleyen ağrı, uyuşukluk ve karıncalanma hissi ile kendini gösterir. 

Bel Fıtığı Semptomları

Bel fıtığı, her ne kadar her bireyde semptom göstermeyebilir ve bazen “sessiz” olarak adlandırılan bir durumda kalabilirse de belirli belirtilerle kendini gösterebilir. Bu belirtiler, genellikle disklerin omurilik veya sinir köklerine olan baskısının derecesine ve yerine göre değişiklik gösterir.

  • Yaygın Semptomlar: En yaygın olarak, bel fıtığı semptomları arasında bel bölgesinde başlayan ve bacaklara doğru yayılan ağrılar bulunur. Bu ağrılar keskin, yanıcı ya da elektrik çarpması şeklinde olabilir. Ağrının yanı sıra, bacaklarda uyuşukluk veya karıncalanma hissi de sıkça rapor edilen semptomlardır.
  • Belirtilerin Yayılması: Bel fıtığı semptomları, fıtıklaşan diskin omurilikteki sinir köklerine olan mesafesine bağlı olarak, bacakta farklı alanlara yayılabilir. Örneğin, L5/S1 seviyesindeki bir fıtık, ayak bileğine ve ayak parmaklarına doğru ağrı ve uyuşukluk yaratırken, L4/L5 seviyesindeki bir fıtık kalça, dış bacak ve ayak üstüne yayılan semptomlara yol açabilir.
  • Duruma Özgü Semptomlar: Bazı durumlarda, bel fıtığı ile ilişkili ağrılar sadece otururken veya belli pozisyonlarda hissedilebilir. Hareketle ağrıların azalması veya artması da mümkündür. Ayrıca, hapşırma, öksürme veya gerginlik gibi ani karın hareketleri sırasında ağrının şiddetlenmesi olasıdır.
  • Nörolojik Belirtiler: Şiddetli vakalarda, bel fıtığıyla ilişkili sinir baskısı nedeniyle bacaklarda güçsüzlük veya hareket kabiliyetinde azalma gibi nörolojik belirtiler gelişebilir. Buna ek olarak, nadiren de olsa, Cauda Equina Sendromu gibi ciddi durumlar ortaya çıkabilir, bu da acil tıbbi müdahale gerektiren idrar ve dışkı kontrol kaybına neden olabilir.
  • Semptomların Sürekliliği ve Şiddeti: Bazı kişilerde bel fıtığı semptomları aralıklı olarak ortaya çıkar ve zamanla değişkenlik gösterebilir. Diğerlerinde ise, sürekli ve dayanılmaz ağrılar yaşanabilir.

Eğer bu semptomları yaşıyorsanız veya bel fıtığından şüpheleniyorsanız, bir sağlık profesyoneli ile görüşmek önemlidir. Erken tanı ve uygun tedavi, semptomları hafifletmeye ve uzun vadeli komplikasyonları önlemeye yardımcı olabilir.

Bel Fıtığı için Tetkik ve Tedavi

Bel fıtığının tanısı için her zaman radyolojik görüntülemeye ihtiyaç duyulmaz. Eğer semptomlar hafifse ve kısa sürede iyileşme gözlenirse, MR veya tomografi gibi tetkiklerden kaçınılabilir. 

Ancak belirtiler devam ederse ve aşağıdaki durumlar söz konusuysa doktora başvurulmalıdır:

  • Ağrının kalçadan başlayıp bacağa yayılması.
  • Bacakta güç kaybı.
  • İdrar veya dışkı kaçırma.
  • Yürüme sırasında ayağı kaldırmada zorluk.
  • Ateş veya kilo kaybı gibi ek semptomlar.

Bel Fıtığı Tedavi Seçenekleri

Çoğu hasta için bel fıtığı tedavisi cerrahi gerektirmeyen yöntemlerle mümkündür:

  • Ağrı kesiciler ve kas gevşeticiler.
  • Ödem azaltıcı enjeksiyonlar.
  • Fizik tedavi ve özellikli egzersiz programları.
  • Kriyoterapi, manuel terapi ve omurga manipülasyonları.
  • Akupunktur ve masaj.

Cerrahi Müdahale

Cerrahi müdahale genellikle diğer tedavilere yanıt vermeyen veya nörolojik sorunlar yaşayan hastalar için son çare olarak düşünülür. Ameliyat, fıtıklaşmış diskin alınması ve sinir baskısının hafifletilmesi işlemidir.

Kendinize Nasıl Yardımcı Olabilirsiniz?

  • Aktif kalmak, ağrı yönetiminde önemlidir.
  • Uzun süre hareketsiz kalmaktan kaçınmak, sırt ve bel kaslarının güçsüzleşmesini ve sertleşmesini önler.
  • Basit egzersizler ve doğru duruş, bel fıtığı riskini azaltabilir.

Bel fıtığı, tedavi edilmesi gereken bir sağlık durumudur ve bazı vakalarda yaşam kalitesini ciddi anlamda etkileyebilir. Eğer siz de bel fıtığı belirtileri yaşıyorsanız veya daha fazla bilgi almak istiyorsanız, lütfen kliniğimize başvurun. Unutmayın, bel fıtığı çoğu kişide tedavi edilebilir ve pek çok kişi cerrahi müdahale gerektirmeden iyileşebilir.