• Prof. Dr. Bora Gürer - Beyin ve Sinir Cerrahı

Hidrosefali – Şant ameliyatının riskleri nelerdir?

Hidrosefali, beyin omurilik sıvısının (BOS) normal akışının bozulduğu bir durum olup, bu sıvının beyin boşluklarında (ventriküllerde) aşırı birikmesiyle karakterizedir. Hidrosefalinin tedavisinde sıklıkla kullanılan bir yöntem olan şant ameliyatı, bu fazla sıvıyı beyin ventriküllerinden başka bir vücut boşluğuna (genellikle karın boşluğu) yönlendirerek kafa içi basıncını normalleştirmek için yapılır.

Ancak, bu cerrahi işlemin de bazı riskleri vardır:

  1. Enfeksiyon: Cerrahi girişimin en yaygın risklerinden biri enfeksiyondur. Enfeksiyon, şantın yerleştirildiği bölgede, beyin zarlarında ya da boşluklarında oluşabilir. Tedavi için antibiyotikler veya bazen şantın geçici olarak çıkarılması ve yerine sıvının beyin dışında bir hazneye boşaltılacak sistemler kurulması gerekebilir.
  2. Şant Tıkanıklığı: Şant sistemi tıkanabilir. Bu durumda, şantın değiştirilmesi gerekebilir.
  3. Aşırı Drenaj veya Yetersiz Drenaj: Şant, beyin omurilik sıvısını çok fazla veya çok az drene edebilir. Aşırı drenaj durumunda, beyin dokusu zarar görebilir, beyin zarları arasında kanamalar olabilir veya ventriküller aşırı küçülebilir. Yetersiz drenaj, hidrosefali belirtilerinin devam etmesine neden olabilir.
  4. Mekanik Arızalar: Şantın mekanik parçalarında kırılma, sıkışma ya da çıkma gibi arızalar meydana gelebilir. Bu durum, genellikle şantın değiştirilmesini gerektirir.
  5. Şantın Vücut İçinde Yer Değiştirmesi: Şantın bir kısmı vücut içinde yer değiştirebilir, bu durumda yeniden cerrahi müdahale gerekebilir.
  6. Hematoma veya Beyin Hasarı: Nadiren, şant ameliyatı sırasında beyin dokusuna zarar verilebilir veya kanama (hematoma) oluşabilir.
  7. Vücut Görüntüsü ile İlgili Sorunlar: Özellikle çocuklar ve gençlerde, şantın varlığı kişinin vücut görüntüsü ile ilgili duygusal veya psikolojik sorunlara neden olabilir.

Hidrosefali tedavisinde şant ameliyatı sıkça başvurulan bir yöntemdir ve birçok vakada yaşam kalitesini önemli ölçüde artırır. Ancak, bu tedavinin potansiyel riskleri her hasta için dikkatlice değerlendirilmelidir. Tedavi sonrası düzenli tıbbi takip, olası komplikasyonların erken teşhis edilmesini ve yönetilmesini sağlar.